21 Ocak 2012 Cumartesi

Yavuzalp'imiz...



Evet zorlu bir hamilelik döneminden sonra şimdi oğlumun tadını çıkarmaya başladım Allah'ın izniyle.14 kasım akşamı normal doğumla aramıza katılan oğlumuz 2 ayını geride bıraktı doğum sonrası yoğun ve zorlu bir lohusalık dönemi bebeğe alışma,gelen giden derken sonunda normal düzenimize geçebildik,gece uykuları hariç tabiki olsun Rabbime sonsuz şükürler ediyorum annelik duygusunu yaşamayı nasip ettiği için ve isteyen herkese de nasip etsin inşallah...
Hamilelik sürecinde mutfağımdan oldukça uzak kaldığım için bu durum bloğa da yansıdı haliyle hatta ben artık mutfağıma hiç giremeyeceğim diyordum doğumdan 1 hafta önce felan ilk yemeğimi pişirdim ama çok acemiceydi yaptığım mercimek çorbasına ben bile inanamadım çok duru olmuştu doğumdan sonrada yavaş yavaş geri döndüm bakalım inşallah tarif vermeye de başlarız.
6 yıllık iki kişilik aile hayatından sonra çocuklu hayat bize çok değişik geliyor her zaman düzenli,planlı olan biz şimdilerde tamamen değiştik çünkü hayatımız ister istemez O'na göre şekilleniyor O ne zaman düzene geçer biz de bi düzen kurarız elbet sağlık olsun...Bu durumdan şikayetçi değilim elbet sadece hiç bir şey yetiştiremiyorum ve ben mi beceriksizim diye düşünmeden edemiyorum uyuduğu zamanlarda (ki hala 3 saati bulmayan uykuları var) dinlensem mi,yemek mi yapsam,temizlik mi yapsam blog mu okusam derken hepsinden yarım yamalak yapabiliyorum.İşte böyle biz de hayat...Bu arada sevgili Hilal de benimle aynı gün oğlunu biraz erken de olsa kucağına aldı O'na da burdan tekrar hayırlı olsun demek istiyorum Rabbim sağlıkla hayırlı evlatlar yetiştirebilmeyi nasip etsin inşallah. Ben bu yazıyı geriye dönüp hiç okumadan yayınlamak istiyorum yoksa beğenmeyip silebilirim merak edenlere ses vermek istedim inşallah devamı gelir....

6 Haziran 2011 Pazartesi

...

Merhabalar herkese... Beni hala takip eden, yazımı okumak isteyecek olan varsa ben yine geldim.Mazeret sıralayacak değilim 1 yıldan fazla zaman geçmesinin mazereti olmaz çünkü.Bu işe başlarken ki çekincelerimden biri de buydu düzenli devam edemezsem diye korkuyordum aynen öyle de oldu, dönüş için kendimi ikna etmeye çok uğraştım ve kendime dedim ki illa tarif yazacağım diye şartlanmayacağım ya da düzenli yazmazsam kendime kızmayacağım içimden ne gelirse onu paylaşacağım ve bu rahatlıkla döndüm beni takip etmek isteyen olursa ben burda olacağım inşallah...
Bu süre zarfında neler yaşandı neler...ama en önemlisi inşallah Kasım ayında dünyaya gelecek olan oğlumuz...bu duygu bambaşka güzellikte bişey...Rabbim isteyen herkese hayırlısıyla nasip etsin inşallah.Aslında dönüş için kötü bir zamandayım mutfağa giremiyorum bulantılarım devam ediyor ama dediğim gibi yemek bloğu olma gibi bir iddiam artık yok ben sadece yaşadıklarımı paylaşmak ve bu harika ortamda bulunmak istiyorum tabi ki önceden yaptığım tariflerimi paylaşmaya çalışacağım.Şimdilik bu kadar yazıp yayınlayayım yoksa bu yazı da diğerleri gibi yayınlanmadan uçar gider, başlangıcı yaptık gerisi inşallah gelecek görüşmek üzere...

19 Nisan 2010 Pazartesi

BİR KİTAP,BİR FİLM VE PAPATYALI BATTANİYEM







İşte papatyalı battaniyem alt zemin yeşili bir kaç parça örüp ekleyeceğim üstüne de papatyalardan serpiştireceğim.Bakalım nasıl olacak...

Bu arada Mükemmelliyetçi Kişilik kitabından bahsetmek istiyorum ismi dolayısıyla ilgi çeken bir kitap ve yorumda da sevgili Betül merak ettiğini yazmıştı bu kitap tanıtımı onun için olsun,gecikme için kusura bakma.
Günümüz insanının çok kullandığı bir kelime olan mükemmelliyetçilik aslında iyi bir şeymiş gibi görünse de insanı yoran,sıkıntıya sokan ve bazen de hayatının akışını etkileyen bir kavram.Aslında mükemmel olmaktan ziyade yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışmak en güzeli.Bu kitap ta mükemmelliyetçi kişiliğin tanımı,bu kişilerin özellikleri ayrıntılı bir biçimde anlatılıp, en son bölümde de yapılması gerekenler ifade edilmiş yani kendi teşhisinizi koyup tedaviyi uygulayabiliyorsunuz:) ben öyle yaptım en azından okudukça kendimde olan bazı hataları görüp düzeltmek için neler yapabilirim diye düşündüm ,gerçektende faydalı bir kitap bana göre.



Everybody's Fine- Herşey yolunda
Bu filmi dün akşam izledim ve çok beğendim tam bir aile filmi özellikle babalar izlemeli diye düşünüyorum.Eşinin ölümünden sonra bir babanın çocuklarını ziyaret etmesi ve bu sırada bilmediği bir sürü gerçekle yüzleşmesini konu alan bir film demek yeterli olacaktır fazla anlatmak istemiyorum tadı kaçmasın, ailecek izlenecek bir film.

5 Nisan 2010 Pazartesi

MOTİFLİ BATTANİYEM




Daha önce motiflerini yayınladığım battaniyem bitti,aslında kenarını yapmadım henüz çünkü biraz daha büyütüp yatak örtüsü yapsam mı diye düşünüyorum tam karar verince kenarınıda yapacağım.Bu arada küçük papatyalı motiflerden oluşan bir bebek battaniyesi başlayacağım ipleri aldım motifler ortaya çıkınca sizinle paylaşırım.Hepinize sağlıklı ve huzur dolu bir hafta dilerim...

4 Nisan 2010 Pazar

FINDIKLI SPİRAL KURABİYE

Bu aralar yine bloğumu ihmal ettiğimin farkındayım ama rahatsız olduğum için bilgisayar başında pek vakit geçirmiyorum.Nisan ayına girdiğimiz şu günlerde burda havalar hala soğuk ve ben de sinüzitle uğraşıyorum ve başka şeylerle. Rabbim kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez diyerek hastalıklara sabretmemiz lazım sizden de bol bol dua istiyorum. Hayatta en önemli şey sağlık gerçekten gerisi boş...Bu açıklamadan sonra tarifimize geçelim.

Geçen hafta denediğim kurabiyelerden biri de tarifini Açık Büfe sitesinden aldığım fındıklı spiral kurabiye idi.Özellikle çok beğendiğimi belirtmek isterim eğer yoğun kakao tadını ve kıtır kıtır kurabiye seviyorsanız bu tarif tam size göre...

Tarifi aynen yazıyorum çünkü hiç bir değişiklik yapmadım.
1.5 su bardağı un
1/2 su bardağı kakao
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı fındık içi (irice kıyılmış, bulgur gibi)
100 gr tereyağ
1 yumurta
1 çorba kaşığı soğuk su
3-4 kaşık nutella

Un, kakao, tozşeker ve fındıkları karıştıralım. Erimiş ve soğumuş olan tereyağını ekleyelim. Karışım ufalanmış ekmek görünümünü alınca, yumurta ve soğuk suyu ilave edip düzgün bir hamur elde edinceye kadar yoğuralım.
Tezgaha yağlı kağıt serip hamuru kağıdın üzerine alıp yoğuralım. 25×35 cm boyutlarında bir dikdörtgen elde edecek şekilde merdaneyle yaklaşık yarım santim kalınlığında açalım. Kenarlarını bıçakla düzeltip güzel bir dikdötrgen elde edelim. Üzerine nutellayı bir spatula yardımı ile sürelim. Hamuru uzun kenarından başlayıp yağlı kağıt yardımıyla rulo şeklinde saralım. En az yarım saat buzdolabında bekletelim.

Buzdolabından çıkan hamuru bir santim kalınlığında dilimler halinde keselim. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yatay olarak aralıklarla dizelim. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 10-12 dakika pişirelim. Afiyet olsun...









26 Mart 2010 Cuma

TARÇINLI,CEVİZLİ KURABİYE

Bu hafta üç farklı kurabiye yaptım biri fındıklı spiral kurabiye,diğeri sevgili Saliha 'nın portakallı kurabiyesi ve son olarak ta tarifini vereceğim tarçınlı cevizli kurabiye... hepsini de çok beğendik, bence kışın son günlerinde bol bol kurabiye yapıp sıcak bir kahve ya da çay eşliğinde afiyetle yiyelim ya da sevdiklerimizle paylaşalım kurabiyeyi kim sevmez ki... İlk tarifimiz geliyor diğerlerini de en kısa zaman da inşallah yayınlarım.




Malzemeler:

* 1 paket margarin
* 4 yemek kaşığı pudra şekeri
* 1 kase ceviz (miktarını göz kararı belirleyebilirsiniz ayrıca ceviz biraz iri olacak)
* Aldığı kadar un
* 1 paket kabartma tozu
* pişince sıcakken üzerine serpmek için tarçın ve pudra şekeri
Yapılışı:
Oda sıcaklığında yumuşamış margarine şekeri ekleyip yoğurmaya başlıyoruz, ardından cevizi,unu,kabartma tozunu ilave edip yoğurmaya devam ediyoruz klasik tabir kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edip şekil veriyoruz aslında genelde yuvarlak ve fazla bastırmadan şekil verirdim bu kez biraz yassılaştırdım.175 derece ısınmış fırında rengi hafif değişene kadar pişiriyoruz ve sıcakken ayrı bir kapta karıştırdığımız tarçın ve pudra şekerini üzerine bolca serpiyoruz ben küçük elekle yapıyorum bu işi her yanına eşit dökülmüş oluyor. Tarif bu kadar basit ama kıyır kıyır,cevizin tadını hissettiğiniz bir kurabiyeniz oluyor sayı olarak ta bu ölçülerle ve benim yaptığım şekille klasik fırın tepsisinden 1 tepsi çıktı.Afiyet olsun...

25 Mart 2010 Perşembe





Uzun bir aranın ardından yazıyorum, aslında bir kaç kez yazmaya başladım ama sonu gelmedi daha sonra da beğenmeyip yayınlamadım. Sırada yayınlanmayı bekleyen çok güzel bir kurabiye tarifi vardı ama ben nedense bu bahar fotoğraflarını ve az önce sıcak sıcak yediğim ekmeğimin tarifini paylaşmak istedim.Fotolar cumartesi gününe ait hava çok güzeldi ormana doğru gittik burda ormana gitmek için fazla yol katetmiyorsunuz çünkü Karadenizin o muhteşem doğasıyla içiçeyiz, Ilgaz dağı 1 saat sürmüyor gerçi o gün oraya gitmedik daha yakındaydık karlı olan yer Ilgaz dağı... Bol bol temiz hava aldık dolaştık hatta üşüdük bazı yerde kar bile vardı eriyememiş kenarda kalmış. Havalar iyice düzelsin daha çok manzara fotoğrafı eklerim inşallah...








Ekmeğimi ise Bizim 7 tahıllı un karışımından yaptım daha önce Sinangil ve Söke unu denedim bu sefer de Bizim'i denemek istedim ve ben hepsini beğendim un karışımlarını önce üzerinde yazan tarife göre yapıyordum ama sonra sevgili Müge'nin tarifiyle yaptım ve artık hep böyle yapıyorum tarifi aynen yazıyorum

Malzemeler:
1 poşet ekmek karışımı 500 gram paketin içinden 2 adet 500 gramlık poşet çıkıyor(hangi markayı kullanırsanız tercihinize kalmış)
1 paket kuru maya bu da paketten çıkıyor
1 su bardağı süt
3/4 su bardağı su
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı şeker

Yapılışı :
Ekmek makinesinin haznesine önce sıvı malzemeleri sonra da unu,tuzu,şekeri ve mayayı koyup 3 saatlik orta kabuk ayarı seçiminde pişirdim ve gecenin bir vakti tazecik ekmeğimin üzerine ablamın verdiği ev yapımı şeftali reçelini sürüp yedim.
Not: benim ekmek yapma makinem Beko alırken çok araştırdım aslında Sinbo alacaktım çok ta tavsiye ediliyordu ama biz Ankara'da bunu gördük ve bir anda aldık ve çok memnunum fikir olsun diye yazdım.

Cumanız mübarek olsun ...