26 Mart 2010 Cuma

TARÇINLI,CEVİZLİ KURABİYE

Bu hafta üç farklı kurabiye yaptım biri fındıklı spiral kurabiye,diğeri sevgili Saliha 'nın portakallı kurabiyesi ve son olarak ta tarifini vereceğim tarçınlı cevizli kurabiye... hepsini de çok beğendik, bence kışın son günlerinde bol bol kurabiye yapıp sıcak bir kahve ya da çay eşliğinde afiyetle yiyelim ya da sevdiklerimizle paylaşalım kurabiyeyi kim sevmez ki... İlk tarifimiz geliyor diğerlerini de en kısa zaman da inşallah yayınlarım.




Malzemeler:

* 1 paket margarin
* 4 yemek kaşığı pudra şekeri
* 1 kase ceviz (miktarını göz kararı belirleyebilirsiniz ayrıca ceviz biraz iri olacak)
* Aldığı kadar un
* 1 paket kabartma tozu
* pişince sıcakken üzerine serpmek için tarçın ve pudra şekeri
Yapılışı:
Oda sıcaklığında yumuşamış margarine şekeri ekleyip yoğurmaya başlıyoruz, ardından cevizi,unu,kabartma tozunu ilave edip yoğurmaya devam ediyoruz klasik tabir kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edip şekil veriyoruz aslında genelde yuvarlak ve fazla bastırmadan şekil verirdim bu kez biraz yassılaştırdım.175 derece ısınmış fırında rengi hafif değişene kadar pişiriyoruz ve sıcakken ayrı bir kapta karıştırdığımız tarçın ve pudra şekerini üzerine bolca serpiyoruz ben küçük elekle yapıyorum bu işi her yanına eşit dökülmüş oluyor. Tarif bu kadar basit ama kıyır kıyır,cevizin tadını hissettiğiniz bir kurabiyeniz oluyor sayı olarak ta bu ölçülerle ve benim yaptığım şekille klasik fırın tepsisinden 1 tepsi çıktı.Afiyet olsun...

25 Mart 2010 Perşembe





Uzun bir aranın ardından yazıyorum, aslında bir kaç kez yazmaya başladım ama sonu gelmedi daha sonra da beğenmeyip yayınlamadım. Sırada yayınlanmayı bekleyen çok güzel bir kurabiye tarifi vardı ama ben nedense bu bahar fotoğraflarını ve az önce sıcak sıcak yediğim ekmeğimin tarifini paylaşmak istedim.Fotolar cumartesi gününe ait hava çok güzeldi ormana doğru gittik burda ormana gitmek için fazla yol katetmiyorsunuz çünkü Karadenizin o muhteşem doğasıyla içiçeyiz, Ilgaz dağı 1 saat sürmüyor gerçi o gün oraya gitmedik daha yakındaydık karlı olan yer Ilgaz dağı... Bol bol temiz hava aldık dolaştık hatta üşüdük bazı yerde kar bile vardı eriyememiş kenarda kalmış. Havalar iyice düzelsin daha çok manzara fotoğrafı eklerim inşallah...








Ekmeğimi ise Bizim 7 tahıllı un karışımından yaptım daha önce Sinangil ve Söke unu denedim bu sefer de Bizim'i denemek istedim ve ben hepsini beğendim un karışımlarını önce üzerinde yazan tarife göre yapıyordum ama sonra sevgili Müge'nin tarifiyle yaptım ve artık hep böyle yapıyorum tarifi aynen yazıyorum

Malzemeler:
1 poşet ekmek karışımı 500 gram paketin içinden 2 adet 500 gramlık poşet çıkıyor(hangi markayı kullanırsanız tercihinize kalmış)
1 paket kuru maya bu da paketten çıkıyor
1 su bardağı süt
3/4 su bardağı su
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı şeker

Yapılışı :
Ekmek makinesinin haznesine önce sıvı malzemeleri sonra da unu,tuzu,şekeri ve mayayı koyup 3 saatlik orta kabuk ayarı seçiminde pişirdim ve gecenin bir vakti tazecik ekmeğimin üzerine ablamın verdiği ev yapımı şeftali reçelini sürüp yedim.
Not: benim ekmek yapma makinem Beko alırken çok araştırdım aslında Sinbo alacaktım çok ta tavsiye ediliyordu ama biz Ankara'da bunu gördük ve bir anda aldık ve çok memnunum fikir olsun diye yazdım.

Cumanız mübarek olsun ...

15 Mart 2010 Pazartesi

BUGÜNLERDE...






Fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi bugünlerde bol bol kitap okuyup,örgü örüyorum.Bu motiflere takmış durumdayım yapması da çok basit ve zevkli başlayalı çok olmamıştı epeyce ördüm şimdi artık birleştiriyorum bitince de fotoğrafını eklerim.Geçen kış başladığım kaşkolumda yarım bekliyor hevesim geçmeden onu da bitirsem iyi olacak her zaman canım istemez benim, bazen de bir iştaha gelirim eğer bir şeyi çok beğendiysem hemen yapıp bitirmek isterim. Benim gibi çabuk sıkılanlar için bu motifleri öneririm.


Aile Bilgeliği ise; yine yeni okuduğum kitaplardan biri Ferrarisini satan bilge ismi çok tanıdık gelecektir ben onu bir türlü alıp okuyamanıştım ama bu kitapla karşılaşınca okumak istedim ve çok beğendim. Kitapta ailenin önemi ve küçük değişikliklerle hayatın ne denli farklılaşacağı anlatılıyor. Kişinin önce kendisine sonra da ailesine zaman ayırmasının aslında ne kadar gerekli olduğunu(hele şu hayat şartlarında) bir kez daha hatırlatıyor. Sırada çok kitap var okunmuş ama ben hep yeni okuduklarımı paylaşmak istiyorum,bu akşam da başka bir kitaba başlayacağım bakalım hangisi olacak. Kitaplardan bahsetmişken sevgili Papatya Prenses'in düzenlediği bir etkinlik vardı yorum yazanlar arasından çekilişle bir kişiye kitap seti hediye edecekti ben de yorum yazmıştım ve kitaplar Osmaniye İmam-Hatip Lisesine gitti çok sevindim inşallah öğrencilere faydalı olur, bu güzel etkinlik için Papatya Prenses'e tekrar teşekkürler.

9 Mart 2010 Salı

KİTAPLAR




Biraz da okuduklarımızdan bahsedelim demi hep tarif olmaz.Şu sıralar yine kitap okuma hızım artmış durumda birini bitirip diğerine başlıyorum bunda yeni kitaplar almış olmamında etkisi büyük.
İlk olarak tanıtacağım kitap Şükür Defteri.



"Bu kitapta, sizi varlığınızın teşekkür edilecek bir armağan olduğunu yeniden hatırlamaya davet ediyorum" diyor kitabın yazarı Meral Ceylan.
Evet bu kitapta, kitabın kahramanıyla birlikte kendi iç dünyamıza yapacağımız yolculuk ve bu yolculuk sırasında şükretmemiz gereken ne çok şeye sahip olduğumuz gerçeğiyle yüzleşiyoruz.Evet aslında çoğu zaten bildiğimiz şeyler değil mi diyebiliriz ama kaçımız sabah uyanınca yine yeni bir güne başladığımız ve bugün yanlışlarımızı düzeltip, hatalarımızı telafi etme fırsatımız olduğu için şükredebiliyoruz.
Sonbaharda okumuştum bu kitabı, çok akıcı bir üslupla yazıldığı için çabucak okuyup başucu kitapları arasına ekledim, çünkü arada elime alıp unuttuklarımı hatırlatsın istiyorum.Kitapla ilgili söyleyeceklerim bu kadar gerisi kitabın sayfalarında sizi bekliyor yani tavsiye olunur.
Bir sonraki kitap tavsiyesi yazımda görüşmek üzere. Herkese bol okumalar diliyorum.

8 Mart 2010 Pazartesi

KAR VE ŞAM İŞİ TATLISI




Bugün güne bu manzarayla uyandık her yer bembeyazdı, kış bitiyor bahar geldi derken mart ayı kendini hissettirdi ve kar yağdı gerçi sabah yerler bembeyazdı ama sonrasında erimeye başladı zaten.Karı çok seven biri olarak mutlu oldum inşallah bu hafta başladığı gibi mutlu geçer bu dileğim tabi ki bu yazıyı okuyan herkes için geçerli...






Tarifimize geçecek olursak aslında sırada başka tarif vardı ama bu soğuk kış gününde şerbetli tatlı iyi gider diyerek bugün yapmış olduğum Şam işi tatlısını yayınlamayı uygun gördüm.Bu tarifi ilk önce Sevgili Müge yemekname için yaptığında görüp denemiştim biraz şekeri fazla gelmişti ve sonra bi gün aynı tarifi bir başka Müge nin sayfasında da görünce ve O da benim gibi şekeri fazla bulup değişiklik yapınca aynı tarifi uyguladım ve şerbetli tatlı ile arası hiç olmayan benim bile en sevdiğim tatlı ünvanına sahip oldu.Normal irmik tatlısında un miktarı çok ve irmik az olduğu için sevmiyordum ama bu tarif gerçekten çok güzel oluyor zaten sizler bahsettiğim bloglarda görüp biliyor olabilirsiniz ama hem arşiv olsun diye hem de bu vesileyle gören biri olur diye aynı tarifi yazıyorum.Bu arada Sevgili Müge benim ta sevgili Devletşah'a gönderdiği doğum günü menüsünden tanıdığım ve sonrasında da zevkle takip ettiğim kişilerden biridir. Sevgili Müge 'de yine uzun zamandır takip ettiğim bir diğer blogcudur her ikisine de bu tarife sahip olmamı sağladıkları için teşekkür ediyorum. Ve işte tarif:
Malzemeler:

Kek için:


•1 su bardağı toz şeker
•1,5 su bardağı irmik
•1 su bardağı yoğurt
•1/2 su bardağı un
•1 paket kabartma tozu
•1 paket vanilya

Şerbet:

•2 su bardağı şeker
•1,5 su bardağı su
•1 tatlı kaşığı limon suyu

Yapılışı:
Kek malzemesini iyice karıştırıp yağlanmış tepsiye döküyoruz ve yayıyoruz yoğun bir kıvam olacak endişe etmeyin. (Benim kullandığım tepsi 27 cm çapında) 180 derece sıcaklıktaki fırına verip şerbeti hazırlamaya geçiyoruz ikiside sıcak olacağı için şerbeti önce hazırlamıyoruz.Şerbet 1-2 dakika fokurdadıktan sonra rengi iyice kızarmış kekimizin üzerine döküyoruz.Tepsi de olduğu için benim fırınımda 30 dak.da pişti.Şerbetini iyice çekmesi ve tam kıvama gelmesi için servisten önce ne kadar uzun bekletirsek o kadar iyi.Üzerini de isteğinize göre süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun...

1 Mart 2010 Pazartesi

Susam Mantolu Tahinli Kek ve Puzzle'ım



Yeni bir aydan ve haftadan hepinize sevgiler, İnşallah güzelliklerle dolu bir hafta geçirmeniz dileğiyle...
Kek tarifi aslında bir çok arkadaşın daha önce yaptığı bir tarif, ama ben yeni denedim ve paylaşmak istedim tahin sevenlere birebir çünkü tahin ben burdayım diyor. Tarifin aslı zannedersem Oktay Usta'ya ait çünkü bir çok arkadaş onu kaynak göstermiş.
Tarife geçelim isterseniz;
MALZEMELER:

- 3 Yumurta
-1,5 Su Bardağı Toz Şeker
-1 Su Bardağı Sıvıyağ
-1 Çay Bardağı Tahin
-1 Çay Bardağı Soğuk Süt
-3 Su Bardağı Un
-1 Paket Kabartma Tozu

MANTOSU iÇİN:
-1 Tatlı Kaşığı Margarin
-1 Çay Bardağı Susam
-ve Ceviz(ben eklemedim)

YAPILIŞI
Yumurta ve şeker mikserle iyice çırpılır,sonra sırasıyla yağ,süt,un, kabartma tozu en son olarakta tahin eklenir. Kalıbı margarinle yağlayıp susamları kalıbın her yerine serpiştirip yapışmalarını sağlayın.Kek harcını kalıba döküp 170 derecede 40-50 dak. pişirin.(Fırın ısısını kendi fırınınıza göre ayarlayın) Benim harcım kalıba çok gelecekti o yüzden bir kaç tanesini muffin yaptım. Afiyet olsun.




Puzzle'a gelince bu da benim çok severek yaptığım bir hobim ve fotoğraflarını sizinle paylaşmak istedim. Puzzle'ları yapalı epey oldu aslında ama yapıştırılmadan öylece duruyordu eşim sağolsun hepsini yapıştırdı ve en kısa zamanda çerçeveletme sözü verdi bir an önce duvarlarımı onlarla süslemeyi düşünüyorum. Bunların dışında bir bitmiş yapıştırılmamış iki tane de yarım var üzerinde uğraştığımız. İlk bakışta zor görünse de yaptıkça çok keyif veriyor,biz önce 500'lükle başlamıştık (en aşağıdaki), sonra 1500 ve şu an en büyük 2000'lik yaptık bakalım daha büyüğüne cesaret edebilecekmiyim :)



Ve bu da 2000'lik olan ben bu manzaraya bayılıyorum...